Dünyanın en değerli ve büyük markalarından olan Microsoft, lisede tanışan iki arkadaşın emekleriyle dünyaya geldi: Bill Gates ve Paul Allen. Gates ve Allen, okulun bilgisayar odasında vakit geçirmek için derslere girmeyen ikilinin vizyonerliği sayesinde bugün kullandığımız bilgisayarlar büyük gelişim gösterdi.
1968 yılında Lakeside lisesinde başlıyan bu arkadaşlık, Paul Allen kansere yenik düşüp ölene kadar devam etti. 50 yıllık arkadaşlığın ayakta tuttuğu Microsoft’un hikayesini en baştan dinlemek ister misiniz?
ThoughtCo.’nun paylaştığı hikayeye göre, çocukluk arkadaşı olan Paul Allen ve Bill Gates, Microsoft’u birlikte kurdular. İkili, bilgisayar sahibi olmanın zor olduğu bir çağda bilgisayar meraklılarıydı. Allen ve Gates, okullarının bilgisayar odasında vakit geçirmek için dersleri ekiyorlardı. Sonunda da okulun bilgisayarını hacklediler ve yakalandılar.
Ancak okul yönetimi ikiliye ceza vermek yerine, bilgisayar performanslarının geliştirmelerine yardımcı olmak için kendilerine sınırsız bilgisayar zamanı sundu. Bill Gates ve Paul Allen, Traf-O-Data adlı kendi küçük şirketlerini bile yönettiler ve şehir trafiğini saymak için Seattle şehrine bir bilgisayar sattılar.
1973 yılında hukuk okumak için Seattle’den ayrılıp Harvard Üniversitesi’ne giden Bill Gates, programlamaya olan tutkusunu burada da devam ettirmiştir. Vaktinin büyük çoğunluğunu okulunun bilgisayar merkezinde geçiren Gates’e, Boston’a taşınan arkadaşı Paul Allen tarafından okulu bırakması yönünde ısrar etti. Bu sayede ekip olarak daha sık ve yoğun çalışabileceklerdi.
Microsoft’un kuruluşu
Ocak 1975’te Paul Allen, “Popular Electronics” isimli dergide Altair 8800 mikrobilgisayarı ile ilgili bir makale okudu ve onu Gates’e gösterdi. Bill Gates, Altair’in yapımcıları olan MITS’i aradı ve Altair için yeni BASIC programlama dilinin bir versiyonunu yazma teklifinde bulundu.
İkili, gerçekte bir Altair mikrobilgisayara sahip olmamalarına rağmen, basit bir simülasyon kullanarak cihaz için yorumlayıcı oluşturmaya başladı. Sekiz hafta içinde Allen ve Gates, programlarını MITS’e gösterdiler ve MITS, bu programı Altair BASIC adı altında dağıtmayı ve pazarlamayı kabul etti.
Altair anlaşması, Gates ve Allen’a kendi yazılım şirketlerini kurmaları için ilham verdi. İkili, 4 Nisan 1975 tarihinde Microsoft’u kurdu ve şirketin CEO’su Bill Gates oldu.
29 Temmuz 1975’te Bill Gates, “Micro-Soft” adını Paul Allen’a yazdığı bir mektupta ortaklıklarından bahsetmek için kullandı. “Micro” kelimesi mikro işlemciyi, “Soft” kelimesi ise yazılımı temsil ediyordu.
Bu isim, 26 Kasım 1976’da New Mexico eyalet sekreteri tarafından tescil edildi. Ağustos 1977’de, şirket, ilk uluslararası ofisini ASCII Microsoft adıyla Japonya’da açtı. 1981 yılında şirket, Washington eyaletinde anonim bir şirkete haline geldi ve Microsoft Inc. ismini aldı.
Bill Gates, şirketin CEO’su ve yönetim kurulu başkanıydı ve Paul Allen ise başkan yardımcısıydı.
Yazılım sektörünün lideri
1984’te InfoWorld’ün yayınladığı yazıda, Microsoft’un 55 milyon dolarlık satışla yazılım endüstrisinde “en büyük balık” olduğu açıklandı. 20 Kasım 1985’de Microsoft, Windows’un (Windows 1.0) ilk perakende sürümünü piyasaya sürdü.
1987’ye geldiğimizde Microsoft, PowerPoint’in geliştirdi ve Microsoft’un ilk büyük satın alımı olarak nitelendirilen Forethought’u satın aldı. 8 Ağustos 1989’da Microsoft, en başarılı ofis ürünü Microsoft Office’i tanıttı. Microsoft Office, Microsoft Word, Microsoft Excel gibi ayrı ofis üretkenlik uygulamalarının bütünüydü.
1993’te Windows dünyanın en yaygın kullanılan GUI işletim sistemi haline geldi. Yazılım alanında gelişmeye devam eden Microsoft, “ABD’de Faaliyet Gösteren En Yenilikçi 1993 Şirketi” olarak adlandırdı.
24 Ağustos 1995 tarihinde Microsoft, şirketin amiral gemisi olarak nitelendirilen işletim sisteminin yeni bir sürümü Microsoft Windows 95’i piyasaya sürdü ve bir milyondan fazla kopyası, piyasaya sürülmesinden sonraki ilk dört gün içinde satıldı. 2001 yılına gelindiğinde Microsoft, Windows XP ve Office XP’yi yayınladı.
2000’li yıllara damgasını vuran ve neredeyse her eve giren Microsoft, 2011’de Skype’ı satın alarak günümüzde sıkça kullanılan online toplantı uygulamalarına temel attı.
2013’te farklı bir pazara girmek isteyen Microsoft, Nokia’nın akıllı telefonu ve cep telefonu ticaretini 7,2 milyar dolara satın aldı. Kimilerine göre başarısızlıkla sonuçlansa da uzunca bir süre pazarda yerini aldı ve müşterilerine hizmet verdi.
Günümüze yaklaştığımızda bilgisayarlardan telefonlara, her aygıtta karşımıza çıkmaya devam etti. Hepimizin kullanmakta olduğu LinkedIn’i 26 milyar dolara satın alarak tekrardan “en büyük balık” olduğunu kanıtladı.
Pandeminin hayatımıza girmesiyle Teams gibi uygulamalar sunarak pandemi sürecinde kullanıcılarına hizmet verdi ve kolaylıklar sağladı.
1975 yılında iki arkadaş tarafından bir garajda kurulan Microsoft’un, son verilere göre marka değeri 62.8 milyar, piyasa değeri ise yaklaşık 500 milyar ABD dolarıdır.
Son yorumlar